Beykoz Kışlası
- Sa-fa Restorasyon
- Projeler
- Gösterim: 3586
Tarihi Beykoz Kışlası olarak adlandırılan ve projeye konu teşkil eden yapılar; İstanbul Boğazı’na yakın ve batı sınırı Şirin Dere ve Beykoz Çayırı ile kuzeyde askeri lojmanlarla, doğu ve güney kısmında konut yapılarıyla, güneybatıda ise Sümerbank Deri ve Kundura Fabrikası ile çevrili olan bir tepenin üzerinde yer alan ve topografyaya uygun biçimde 3 ayrı kâgir set duvarı vasıtasıyla 5 ayrı katta konumlandırılan tarihi yapılardan oluşmaktadır.
19. yüzyıl başında inşa edilen Beykoz Kağıthane’si bugün kışla ya da dikimhane olarak adlandırılan yapıların ilk evresini oluşturur. Kağıthane olarak inşa edilen tesisin çalışanlarının gereksinimlerini karşılamak için koğuşlar, fırın, bakkal ve cami yapıldığı bilinmektedir. 1833’te Feshane’nin kuruluşuna kadar bir süre fes ve askeri elbise dikimi için kullanılmış olduğu dönemin belgeleri ve seyyahlarının tanıklığıyla bilindiğinden kağıt ve çuha üretimleri birlikte sürdürülmüştür. Kapının üzerindeki 1864 tarihli yazıtta sözü edilen dikimhane işlevi kalavrahane ile birlikte kullanılarak deri işleri yapılan, deri dikilen bir yeri tanımlıyor. Beykoz Deri ve Kundura Tesislerinin 20. yüzyıl başında yeniden yapılanmasıyla dikim işlerinin burada yapılmaktan vazgeçilmesi sözkonusu olunca yapı kışla olarak bir başka kullanıma tahsis edilmiştir. Su gücüne artık gerek olmadığından burada bulunan donanımın uzaklaştırıldığı ve ilgili mekanların başka amaçlara hizmet etmek üzere düzenlendiği düşünülebilir. U Planlı şemalı A Binasının yani ana yapının kağıthanenin ilk dönemine aidiyeti kuşkuludur. Duvarlarının yapım tekniğinin erken yapılar olduğu tartışmasız olan E, G, H ve I Binalarından belirgin biçimde farklı oluşu ayrıca tesisin içine getirilen su kotunun üstünde konumlanışı sebebiyle kalavrahane olarak 1860’larda yenilenerek yapıldığı düşünülebilir.
Geç Osmanlı Dönemi’ne ait bu yapılar topluluğunun orta ölçekli Kültür ve Halk Eğitim Merkezi işlevi verilerek ve özgün durumuna sadık kalınarak restore edilmesi ve kamunun hizmetine sunulması uygun görülmüştür.
Biz Ne Yaptık?
Eski eserin restorasyon öncesindeki durumu; moloz beden duvarları, üst çatı kısmı, kısmen ahşap pencere ve kapı doğramaları bulunuyordu. Yapının onarımın yapılması, yeni mekanların oluşturulması, kullanıma dönük esere işlev verilmesi ve çevre düzenlemesinin yapılarak yapının sağlama alınması amaçlandı.
