Sağlık MüzesiTamamlandı...

Sağlık Müzesi Restorasyonu

Türkiye’nin ilk Sağlık Müzesi 1917 yılında, nüfusun büyük bir bölümünü etkileyen salgın hastalıklara karşı halkı bilinçlendirmek amacıyla kurulmuştur. Bu tarihten 1989 yılına kadar 72 yıl boyunca Sultanahmet Divanyolu'ndaki Salih Efendi Konağında varlığını sürdürmüştür.
Yapı, 1875 yılında Defter-i Hakani Senedat Müdürü Salih Efendi tarafından kagir bir konak olarak inşa ettirilmiş ve Salih Efendi'nin oğlu ile evlenen dönemin ünlü şairi Nigar Hanım bu konakta ikamet etmiştir. I.Dünya Savaşı yıllarında Milli Müdafaa Cemiyeti binayı kullanmış, alt katına bir sinema stüdyosu kurarak, ordu ve halk arasında işbirliğini güçlendirecek belgesel filmler çekmiştir. Divanyolu'ndaki bu konak, bugün de varlığını sürdüren birçok kuruma ev sahipliği yapmıştır.
Sağlık Müzesi 1918 yılından 1989 yılına kadar binayı kullanmış; yapılan onarımdan sonra İstanbul Sağlık Müdürlüğünün ek hizmet binası olarak hizmet vermeye başlamıştır. 2007 yılında Sağlık Müzesi'nin yeniden açılma çalışmaları başlatılmış, 2011 yılında bina müze işlevi kazandırılmak üzere restorasyona girmiştir.

Biz Ne Yaptık?

Sağlık Müzesi Restorasyonu kapsamında binanın yapısal restorasyonları enjeksiyon, dikiş ve yenileme teknikleriyle yapılmıştır. Binanın çatısı tamamen yenilenmiştir. Çatı yapılması ve yapısal restorasyon tamamlandıktan sonra projelendirme aşamasında ortaya çıkarılmamış olan yaklaşık 2000 m2 kalem işi ince boya ve badana raspaları yapılarak ortaya çıkarılmıştır. Daha sonra ortaya çıkarılan kalemişleri ilgili Koruma Kurulu kararları gereği projelendirilerek Koruma Kurul onayları alınmıştır. Alınan onaylı projeler ışığında kalemişlerinin ihyası gerçekleştirilmiştir. Bu sayede binanın özgün sıva ve kalem işleri korunmuştur. Bununla birlikte binada özgün olmayan betonlu karo mozaik döşemeler sökülerek özgün ahşap döşeme kaplamaları yapılmıştır. Bu döşeme sistemi kullanılarak mekanik ve elektrik altyapı kanalları tesis edilmiş ve müze/sergi işlevine uygun fleksible bir kurgu yaratılmıştır.
 
Binanın dış cephelerinde ise geç dönem onarımlarından kalan oldukça kalın ve beton esaslı taraklı mozaik sıva itna ile raspa edilerek tuğla kagir duvarlar tamamıyla çimentonun tahribatından korunmuştur. Bunun üzerine horasan sıva ve cephe macunu ile sağlıklı bir katman yapılarak bina dışardan daha izoleli bir hale getirilmiştir. Ayrıca dış cephede varlığı fotoğraflarla belgeli olan ve restorasyon projesinde yer alan taş söve, silme ve bezemeler yoğun bir çalışma sonucunda yeniden üretilerek cephedeki yerlerini almışlardır. Binanın dış doğramaları meşe kerestesi ile özgün durumuna uygun olarak restore edilmiştir. Sıvalı yüzeylerin son kat boyası yapılarak dış cephe restorasyonu tamamlanmıştır.

Resim Galerisi

Resimler
Safa Restorasyon © Tüm hakları saklıdır. | Kişisel Verilerin Korunması
Diller

Diller